<$BSınavlarımdan dolayı çok ihmal ettim sizi, biliyorum. Ama söz, bundan sonra böyle olmayacak. Lütfen izleyin / dinleyin Yusuf'u: Dalgınmışım! Sözler birikmiş içimde, hepsini yarına bırakmışım. Yarına, eskimeye... Şimdi baksam, gözüme çarpar mı? Baksam gözüme çarpar mı aşkı gösteren işaretler? Çağrıdır: Fazıl Hüsnü Dağlarca... İzlemek için tıklayın Bugün edebiyatımızın neredeyse yüzyıllık çınarı ile yapılan son derece keyifli bir sohbeti izledim NTV'de. Öyle güzel şeyler anlatıyor ki defalarca kahroluyorum Orhan Veli'li o yıllarda yaşamadığıma, bir edebiyat dergisi alamadığıma, Boğaz vapurlarından birinde Behçet Necatigil'e rastlayamadığıma, bir rakı sofrasında bu şairlerin yeni mısralarını heyecanla açmadığıma... "Üzülüyorum" diyor Dağlarca, "Yüksek yerlere gelip de Türkçe konuşamayanları gördükçe üzülüyorum. Bunlar, içimize sokulmuş tanklar, tüfeklerdir"... "Okay mi?" diye basına soran bir ekonomi bakanımız var bizim, biliyorsunuz değil mi? Bir de edebiyat işçileri var. Canla başla çalışan, Orhan Veli'nin deyimi ile tek özelliği edası olan bir söz sanatına hayat vermek için uğraşan. Kimileri benim gibi vasıfsız işçi, kimileri Can Yücel gibi ağır usta. Ama değişen bir şey yok. Hepimiz aynı şey için uğraşıyoruz. Neden yazıyorum ben? Cemal Süreya'nın deyişiyle: Daha çağdaş göklerde nefes aldırabilmek Türkçe'ye. Tek kaygı bu. Daha çağdaş, daha evrensel, daha geniş göklerde soluk aldırmak Türkçe'ye... Bu bakımdan uğraşıp didinmek lazım. Yeni söz dizimleri, yeni söyleyişler, yeni vurgular türetmek lazım. Doğurtmak lazım Türkçe'yi evrensel yataklarda; doğurtmak ve çoğaltmak binlerce, milyonlarca. Artık söylenmiş sözleri tekrarlamak zamanı değil. Yarının folklorunu üretmek zorundayız hanımlar, beyler. Artık dar gelmeli bu gökler Türkçe'ye, dile, hatta alfabeye. 29 harfle anlatılamamalı özler. Özü kovalayan imgedir satırlar. Hiçbir zaman da yakalayamaz. Hangi esaslı cümle titretebilir ki içinizi sevdiğinize dokunduğunuz an kadar? O zaman mesele ne? Mesele, imgeyle özü kardeş kılabilmekte. Yalvarırım bırakın artık söylenmiş sözleri tekrar ve tekrar ve tekrar söylemeyi. Gelin cümlenin öğelerini öyle bir ayıralım ki sizle... Mesela diyelim ki "Bir de var sen koynumda yatıyorsun". Varsın koca gözlüklü Divan edebiyatçıları anlamasın yazdıklarımızı, koymasınlar ders kitaplarına da. Ama gelin 40 yıl sonra doğacak çocukların dilini konuşalım sizinle. Yalvarırım gelin, hepinizi çağırıyorum. En olmadık, en anarşist, en yağmacı yerlere sokuverelim anlam değiştiren ekleri. Yeni kelimeler doğurtalım heceledikçe. "İnsan yerlerimi erkeksiyorum" diyelim mesela; yada "Kasıklarını kan renksiyorum" diyelim. Varsın uğraşıp dursun ezberciler kafiye mi yaptık, redif mi yoksa... Biz 40 yıl sonra doğacak altın sarısı çocukların aydınlık dilini yaratalım, gelin. Yalvarırım içini dolduruverelim şu kelimelerin. Böylece sözcüklere serpelim kıvamını özlerin. Eşsesli, eş anlamlı, yansıma, topluluk ismi... Umrumda değil, gerçekten değil, inanın değil. Benim derdim başka. Hani bir tek kelime sadece, bir aşure kazanı gibi olsa misal. İçinde her şeyden olsa ama tek kelime olsa. Herkes kendi kaşığıyla tadına baksa. "Aşk" mesela. Yeni sözler keşfedelim, yeni kıtalar bulur gibi okyanusta. "Sevda" gibi, söylendiğinde milyon renk saçan sözcükler. Yalvarırım okuyun bin yıl önce ne demiş Mevlana: Dün dünde kaldı cancağızım Bugün yeni sözler söylemek gerek... 10. Bölüm Özeti Sev Dedi Gözlerim ont> |
<$Bilk video inanilmazdi ...
sözler müthis...ercek bir ask ..
ama kediyi yemek geldi icimden ..ne tatli biseydi o ya..
ama yusuf un kagitlar uctu :( onada üzüldüm ..
yine buralardayim..
bayadir ugrayamadim ..ama okudum...ee bazen sessizde olunabiliyomus :))
yeni post u sabirsizlikla bekliyorum ...>
<$Bbu arad senin yorumlarin herzamanki gibi süperr...
ne diyim :)>
<$Bvideoları izlemedim ama yazdıkların dehşet doğrusu... yeni sözler söyleyelim...
keşke becerebilsek..>
<$BDevamını bekliyoruz,Zaman durmuş sanki biraz yavaş ilerliyor. Gerçi ben Yeditepe'yi izlediğim anlarda sanki zaman mefhumu yok.
Bu arada Flash Tv de her pazar 23.00'de Yeditepe İstanbul dizisini veriyorlar. Bilmeyenlere duyurulur.>
<$Bözgür merhaba ;)
ya ben de emule'den buldum tüm bölümlerini, senin siteye de ara sıra bakıyodum ve sonunda izlemeye en başından karar verdim [geç oldu biraz ama anca] beni gaza getirdiğin için hakkaten sağol zaten methini herkesden duymuştum ama asıl bu site beni teşvik etti diyebilirim :) teşekkürler ;)>
<$BOptio,
Yusuf işte...
Yeni post da geldi =) Buyrun efendim, okuyunuz ;)
Benim yorumlarıma gelince. Karalıyorum işte bir şeyler...
Sunshine,
Bunu yapanlarımız var. Blogger'da da...
Karizma,
Evet, zamanın yavaş ilerleme sebebini açıkladım ;)
Duyuru için de teşekkürler.
Triancula,
Masala hoşgeldin :)>
<$BYorum Gönder
Designed by FinalSense.com Copyright © 2006-2007 <$BYEDİTEPE İSTANBULfont>